NELER YAPIYORUZ?
Lorem
Türkiye’nin en büyük modern sera işletmecisi Alsera olarak;
doğal, sağlıklı ve sürdürülebilir yöntemlerle gerçekleştirdiğimiz tarımsal üretimimizle dünyanın artan gıda ihtiyacına yanıt vermek için çalışıyoruz.
Bütünsel bir yaklaşımla tasarladığımız seralarımızda sürdürülebilir tarımın en iyi örneklerinden birini sergiliyor,
“Entegre Zararlı Yönetimi” (IPM) uygulayarak doğal ve kalıntısız üretim gerçekleştiriyoruz.
Seralarımızda sağlanan uygun iklim koşulları ve topraksız tarım tekniğiyle,
sadece yüksek verimliliği değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de destekliyoruz.
Geleneksel tarıma kıyasla daha az alana ihtiyaç duyulan dikey tarım uygulamamızla,
teknolojinin sunduğu imkanları ve doğal kaynakları etkin bir şekilde kullanarak toprak erozyonunu azaltıyor ve su tasarrufu sağlıyoruz.
Üretim ortamı için gerekli olan suyun ısıtılmasında temiz, güvenilir ve yenilebilir enerji kaynağı olan jeotermalden yararlanarak fosil yakıt kullanımın önüne geçiyoruz.
Kullanılan jeotermal kaynağı yeniden rezervuar kaynağa göndererek re-enjeksiyon sistemiyle kaynağın sürdürülebilir kullanımına imkan tanıyoruz.
İyi tarım uygulamalarımızla topraksız tarımda yüksek verimlilikte ve en iyi kalitede ürünleri yerel pazarda sunmanın yanı sıra,
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere yaklaşık 20 ülkeye ihraç ediyoruz.
Sürdürülebilir Gıda Üretimi
Tarımı destekleyen, gıda güvenliğini artıran ve tarımsal üretimde ekonomik ve toplumsal kalkınmayı hedefleyen uygulamalarımızla BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında 2. hedef olan “Açlığa Son” hedefi doğrultusunda çalışıyoruz. Yıl boyu sürdürülebilir üretim yaparak mevsimsel gıda arzındaki dalgalanmaları minimize ediyoruz. Geleneksel tarıma kıyasla daha az su tüketimiyle daha yüksek verim elde ederek gıda üretimini optimize ediyoruz.
Su Kullanımı
Alarko Tarım Grubu olarak, çevresel sürdürülebilirlik alanında sürekli iyileştirmeye ve yenilikleri hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Bu doğrultuda, işletmelerimizde uyguladığımız politikaları sürekli olarak gözden geçiriyor ve geliştiriyoruz. Çünkü biz, doğanın bize sunduğu kaynakları en iyi şekilde koruyarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı taahhüt ediyoruz. Alsera’nın üretim süreçlerimizde su ve enerji kullanımını optimize ederek, kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlıyoruz. Su tasarrufu ve atık suların geri dönüşümü konularında özel önlemler alarak, su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunuyoruz. Topraksız tarımda kullanılan “coco peat”, hindistan cevizi kabuklarının işlenip sıkıştırılması ile oluşturulan ve bloklar halinde kullanılan yüksek su tutma özelliğine sahip bir ortam sağlar. Bu sayede geleneksel tarıma göre %60 daha az su kullanır, çünkü geleneksel tarımda toprağın nemliliğini sağlamak ve muhafaza etmek amacıyla, bitkisel üretimin ihtiyaç duyduğu su miktarının çok üzerinde bir sarf gerçekleşir. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz teknoloji yatırımı ile bitkilerin drenaj olarak geri verdiği suyu tekrar sulama ve bitkiyi besleme amaçlı kullanarak su ve gübre sarfında ilave yüzde 30 tasarruf sağlıyoruz ve bu sayede toplam su kullanımında yüzde 72’ye varan oranda bir kaynak tasarrufuna ulaşıyoruz.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
%70’in üzerindeki kadın istihdam oranımızla yerel kalkınmayı destekliyor, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından “Eşitsizliklerin Azaltılması” hedefine katkı sağlıyoruz. İstihdam politikalarımız ve yatırım stratejilerimizle kadınların iş gücüne katılımını artırıyor, kırsal bölgelerde ekonomik fırsatları genişleterek bölgesel kalkınmanın tarım alanındaki en önemli destekçileri arasında yer alıyoruz. Bu sayede ekonomik, sosyal ve toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerin azaltılmasına anlamlı bir katkı sunuyoruz.
Atık Yönetimi
Çevreye olan sorumluluğumuz itibarıyla Alsera seralarında devreye aldığımız atık yönetimi uygulamalarımızda döngüsel bir yaklaşımı benimsiyoruz. Üretim süreçlerimizde oluşan atıkları minimize etmek ve mümkün olduğunca geri dönüşüme kazandırmak için daimi çaba sarf ediyoruz. İşletmelerimizde oluşan atıkları geri dönüşüme kazandırarak, hammaddelerin tekrar kullanılmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda, atıkların yeniden kullanımı için sürekli olarak yenilikçi yöntemler ve teknolojiler geliştiriyoruz. Böylece atıkların çevreye olan etkisini en aza indirirken, doğal kaynakları koruyoruz. Seralarımızda ürettiğimiz ürünleri tamamen geri dönüştürülebilir ambalaj malzemeleri ile paketleyerek piyasaya arzını sağlıyoruz. Üretim aşamalarında oluşacak geri kazanımı mümkün atıklarımız lisanslı geri kazanım firmalarına aktarıyoruz. Ayrıca üretim aşamasında oluşan yaprak, fide gibi bitki artıkları özel bir parçalayıcı ile küçük parçalara ayırarak hacmini ve nakliyesini kolaylaştırdığımız bu malzemeyi farklı kullanımlar (kompost, toprağa besin takviyesi, vs.) amacıyla paydaşlarımıza hammadde olarak sunuyoruz. Üretimde kullandığımız sıkıştırılmış hindistan cevizi torflarını (coco peat) farklı sektörlerde kullanıma uygun olması sebebiyle (özellikle peyzaj ve süs bitkileri yetiştiriciliği) ilgili alanlara sevk ediyor, bu sayede atık oluşumunu önlüyoruz.
Bitki Zararlıları ile Entegre Mücadele
Bitki korumaya dair tarımsal üretim esnasında ortaya çıkan sorunlar; insan ve diğer canlıların sağlığını olumsuz etkiliyor; aynı zamanda verim ve kalite parametrelerinde negatif etkiler yaratarak ekonomik zarara sebep oluyor. Dolayısıyla konuyu “zararlı yönetimi” çerçevesinin ötesine geçerek ele almak, tarımda bütünsel bir yaklaşım geliştirmek bir zorunluluk haline geldi. Bu gerekçeler, pestisit kullanımının sınırlandırılmasına ve kimyasal içermeyen alternatif ve bütünleşik mücadele yöntemlerinin ön plana çıkmasına vesile oldu. Bu bütünlüğün bozulmaması için, tarımsal üretim sistemlerinin sürdürülebilir olması önemli. Sürdürülebilir tarımda etkili zararlı yönetimi ise ancak entegre zararlı yönetimi ile mümkün. Alarko Tarım Grubu bünyesinde modern seracılık faaliyetleri yürüten Alsera şirketi olarak; teknolojik seralarımızda hayata geçirdiğimiz “Entegre zararlı yönetimi” (Integrated Pest Management: IPM) sisteminde tüm mücadele yöntemlerini bir arada kullanıyoruz. Bu yaklaşımda öncelikli amaç; kimyasal olmayan yöntemleri tercih ederek hastalık ve zararlılarla mücadele etmek olduğundan IPM ekolojiye duyarlı bir yönetim şekli olarak öne çıkıyor. Hastalık ve zararlıların yönetimi en ekonomik yöntemlerle gerçekleştirilirken, insanlar, diğer canlılar ve çevre açısından oluşabilecek negatif durumlar sıfırlanıyor ya da minimize ediliyor. Entegre zararlı yönetiminde zararlıyı iyi tanımak, biyolojik dönemleri ve alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi olmak ve zarar oluşmadan önce hayata geçirilecek basit tedbirler almak, mücadeleyi çok daha kolay, ekonomik ve çevreye etkisi minimal hale getiriyor.